Astroloji ve Tanımı Üzerine

Etimolojinden ele alırsak Astroloji eski Yunanca’daki “astra” ; “yıldız” ve “logos” ; “söz”; “düşünce”,”mantık” kelimelerinin birleşiminden oluşmakta ve “Yıldız Bilimi” anlamına gelmektedir.

Kadim zamanın bilge kişisi ve astroloji ilmini ortaya ilk çıkartan kişi olarak söz edilen  Hermes Trismegistus’a ait olduğu söylenilen “Yukarıda ne varsa aşağıdaki gibidir ve aşağıda ne varsa yukarıdaki gibidir.” sözünde de ifade edildiği gibi Astroloji makro dünya (kozmos) ile mikro dünya (insan) arasındaki ilişkiyi inceler. Bunu daha modern şekilde “astroloji, gökcisimlerinin devinimleri ve birbirleri arasında yaptığı geometrik açıları gözlemler ve bu göstergelerin insan yapısında, toplumsal olaylarda ve kurumlarda karşılık gelen anlamlarını ve eş zamanlılıklarını inceler” şeklinde ifade edebilirim.

Bu sistemin nasıl çalıştığı konusunu açarsak da şöyle ifade edebiliriz; gökcisimlerinin deviniminden dolayı sürekli tekrar eden bir süreç vardır ama gökcisimleri farklı hızlara sahip olduğu için dünyadan gözlendiğinde bu gökcisimleri arasında her an o ana özgü farklı bir gökyüzü kombinasyonu oluşur.  Böylece hem tekrar edip aynı noktaya gelebilen döngüleri hem de farklı hızlardan dolayı birbiri içinde farklı olan döngüleri inceler. Bu iç içe geçmiş ve farklı döngülerden oluşan gökcisimleri arasındaki ilişkileri gözlemleyerek de, çok boyutlu olan insan varlığının hem birbirine benzer yanlarını hem de birbirinden farklı olan yanlarını inceler.

Astrolojik harita ise insanın doğduğu an, onun için çıkartılan bir haritadır ve tamamen o an ki gökyüzü pozisyonuna göre çıkartılır. Bu haritada ifade olunan potansiyel de mensup olunan aile, toplum ve coğrafyayla birlikte şekillenmeye başlar. Astrolojik haritanın incelenme şekli, binlerce yıllık süreç içerisinde bulunan çeşitli tekniklerle ve sistemlerle geliştirilmiştir.

Astroloji magazin dünyasındaki burç olayından çok öte bir konudur. Astroloji insanın burcunu değil çıkarmış olduğu astrolojik haritaları inceler. Doğan ve kurulan her şeyin astrolojik doğum haritası çıkartılabilir. Bu bir kişi olabileceği gibi, bir kurum, şirket, ülke, olay vb. olabilir. Gerçeklikten uzaklaşmayan bir astroloji insan yapısı, yaşamın dualitesi / zıtlıkları yani eril dişil kutupluluğu, olayların birbirine bağlantısı, etki tepki konuları ile ilgili bilimsel ve gerçekçi bakış açıları sunacaktır.

Yaşamın içinde birbirine bağlı olaylar zinciri ve bu olaylar içinde de farklı farklı başlangıç ve sonlanma zamanları vardır. Astroloji herhangi bir andaki gökyüzü haritasını çıkartarak olaylar ve zaman döngüleri arasındaki ilişkileri inceleyebilmektedir.

Kişisel danışmanlıklarda bir astrolojik harita analiz edip incelenerek size faydalı olabilecek birçok bilgi ortaya çıkartılabilir. En önemlisi ise sizin kendinizi tanımanız, büyük resim ile ilgili farkındalık kazanmanız ve hayattaki seçimlerinizde doğru yönlenmenizdir. Astroloji size büyük resimdeki yansımanızı gösterecek, zayıf ve güçlü yanlarınız, hayatta nereden fayda ve zarar alabileceğiniz, ilişkileriniz, ortaklıklarınız, aşk hayatınız, kariyeriniz, sağlığınız, yetenekleriniz gibi pek çok konuda bilgi verecektir.

Astroloji’de Astrolog – Astroloji ilişkisi de önemlidir. Astrolog’un yapısı, almış olduğu eğitim ve astrolojiye yaklaşım tarzına ve yönelimine göre farklı astroloji uygulamaları söz konusu olacaktır. Yani Astrolog da çok çeşitli olabilir. Bazısı daha bilimsel çalışırken bazısı daha geleneksel olarak gelen bilgi ve teknikler ile hareket edebilir.  Bazısı da astrolojisinde magazine yönelik ve daha basit düzeyde olabilir. Bazısı birçok eğitime sahip ve bunu astrolojisinde kullanıp birleştirirken bazısı sadece almış olduğu astroloji eğitimi ile hareket edebilir.

Astroloji çeşitleri dediğimizde ise birçok farklı yaklaşım söz konusudur. Klasik astroloji, Modern astroloji / AstroPsikoloji yaklaşımları birbirlerinden farklıdır. Vedic astrolojisi Hint astrolojisidir ve bambaşka bir sistemi vardır. Uranyen astroloji dediğimizde bu da farklı bir yaklaşımdır. Bütün bu farklı yaklaşımları birleştirerek çalışanlar olabildiği gibi sadece benimsedikleri belirli bir tanesi ile çalışanlar da vardır. Buna az sonra birini örnek vereceğim.

Bir konu da şudur ki, bazıları astrolojiyi bir bilim, bazıları bir sanat, bazıları da inanç olarak ifade ederler. Bunları biraz açalım. Gerçekte astrolojik bir inceleme geometrik mantığa, teknik analizlere, hayat tecrübesine ve bunlar ile birlikte biraz sezgileri çalıştırmaya dayanır. İnceleme Astrolog tarafından yapıldığı için yorumda objektiflik ile subjektiflik arasındaki denge yani astroloğun ifadeleri önemlidir. Astroloji matematiği, bir takım hesaplamaları, geometriyi kullansa da tam olarak kesin veriler ile hareket eden pozitif bilim gibi olamaz. Ancak istatistik ve gözlem ile hareket eden ve birçok değişkeni inceleyen psikoloji ve sosyoloji gibi toplum bilim olma yolundadır. Zaten son yüzyılda gelişen psikoloji ve astroloji yakınlığı olan psikolojik astroloji de bunun göstergesidir.

Psikolojinin önde gelen isimlerinden ve aynı zamanda astroloji ile çalışmış Carl Gustav Jung’un astroloji ile ilgili bazı sözleri şu şekildedir;

“Hepimiz belli bir zamanda, belli bir yerde doğarız ve yıllanmış şaraplar gibi, doğduğumuz yıl ve mevsimin niteliklerini taşırız. Astroloji, bundan ötesine karışmaz veya etki alanının daha geniş olduğunu iddia etmez.”

“Göklerdeki yıldızlı kubbe, kozmik yansımanın kapağı açık bir kitabıdır. Buraya, mitolojemler, yani arketipler yansır. Burada, kollektif bilinçsizliğin psikolojisinin iki temel etmeni, astroloji ve simya, el ele tutuşurlar.”

“Astroloji, psikolog için önemlidir çünkü içinde, yansıtıldığını söylediğimiz bir çeşit psikolojik deneyim barındırır. Bundan kastım, psikolojik gerçekleri, burçlar içerisinde bulmakta olduğumuzdur. Bu, ilk başta, psikolojik faktörlerin yıldızlardan kaynaklandığı intibasını doğuruyorsa da, asıl olan, bu faktörler ile yıldızlar arasında bir eşzamanlılık olduğudur. Bunun, insan zihniyle ilgili çalışmalara ışık tutan önemli bir gerçek olduğuna inanıyorum (…)” Prof. B.V. Raman’a yazdığı 1947 tarihli mektubundan.

“Kişilik, potansiyel olarak kaldığı sürece transandant [bilinç sınırlarını aşan, deneyüstü] olarak tanımlanır. Bilinçsiz olarak kaldığı sürece de, kendi yansımalarını taşıyan şeylerden ayırt edilemez halde bulunmaya devam eder (…) [Kişiliğin kendi yansımalarından kasıt,] dış dünyanın ve kozmosun sembolleridir. Bunlar, kişinin karakterinin Astrolojik bileşenleri yoluyla, insanın makrokozmos olarak algılanmasının psikolojik temelini oluştururlar.”

“Modern bilim, Astroloji ile başlar. Eskiden, insanın psikolojik motivasyonlara göre hareket ettiğini değil, yıldızlarının kendisini yönlendirdiğini söylerlerdi (…) İlginç olan, astrolojik ve psikolojik gerçeklerin arasında merak uyandıran bir bağ bulunması ve kişinin de, belli bir zamanın karakteristik özelliklerini çıkarım yoluyla bulabilmesidir. Bu durumda, psikolojik motivasyonların, bir şekilde yıldız konumlanmalarıyla bağlantılı olduğu kabul etmek zorundayız. Bunu bir anda açık biçimde göstermek ve insanların gözlemlemesini sağlamak mümkün olmadığından, alışılmamış bir hipotez oluşturmamamız gerekir. Bu hipotez, psişemizin dinamiklerinin yıldızların konumlanmalarıyla veya titreşimlerle alakalı olmadığını öne sürer. Burada önemli olan, zaman fenomenidir (…) Yıldızlar, insanlar tarafından, sadece zamanın işaretleri olarak kullanılmaktadırlar.”

“Kollektif bilinçsizlik (…) mitolojik motifler ve ezelde var olan imajlardan oluşur. Bu nedenle de, tüm ulusların mitleri, kollektif bilinçsizliğin yanında yer alırlar. Aslında, mitolojinin tümü, kollektif bilinçsizliğin bir yansıması olarak görülebilir. Bunu en rahat şekilde, gökyüzündeki takımyıldızlara bakıp, aslında karmakarışık olan bu grupların bazı görsel imajların yansıtılması yoluyla organize edildiği gerçeğini dikkate alınca görürüz. Bu, Astrologların bahsettiği “yıldızların etkisi” kavramını açıklamaktadır. Bu etkiler bilinçaltından, yani kollektif bilinçsizliğin iç gözleme dayalı algılayışından başka bir şey değildir.”

“Eşzamanlılık, nedenselliği, dünya üzerinde olan olaylar ile Astrolojik burçların benzetilmesi yoluyla ele almaz (…) Astroloji’nin ortaya çıkarttıkları, birbirine paralellik gösteren gökyüzü yerleşimleri ve olaylardır ama bunlar, birbirlerinin nedeni ya da sonucu değillerdir (Örneğin, belli bir burç, bir dönemde büyük bir felakete işaret ederken, başka bir zamanda zihinsel dengenin bozulmasını gösterebilir). (…) Durum ne olursa olsun, Astroloji, tüm sezgisel metotların arasında benzersiz, özel bir yere sahiptir (…) Birçok durumda gözlemlediğim şey, tüm yönleri açık biçimde bilinen bir psikolojik evreye, veya paralel olaya, bir gezegen transitin eşlik etmekte olduğuydu (özellikle de Satürn ve Uranüs’ün etkilendiği transitler).”

“Astroloji’nin, psikolojiye sunabileceği çok şey olduğu ortadadır ama bunların neler olabileceği belirsizdir. Kanımca, Astroloji’nin, psikoloji dalını da kendi alanına dahil etmesi, özellikle de kişiliğin ve bilinçaltının psikolojisine önem vermesi, yine kendi yararına olacaktır.”

“Astroloji’nin hiçbir zaman olmadığı kadar büyüyüp geliştiği bir gerçek. En iyi bilimsel çalışmalardan bile daha çok ilgi gören Astroloji kitapları ve dergileri var. Horoskoplarını çıkarttırıp yorumlatan Avrupalı ve Amerikalıların sayısı, yüz binlerle değil, belki de milyonlarla ifade edilebilir. Astroloji hızlı biçimde gelişen bir sanayidir (…) Eğer toplum nüfusunun bu kadar büyük bir bölümü, bilim ruhunun karşıt ucunda durduğu düşünülen bir alana bu kadar ihtiyaç duyuyorsa, bireylerin kolektif psişelerinde de aynı ölçüde büyük bir psikolojik ihtiyaç var demektir. Zamanımızdaki “bilimsel” şüphecilik ve eleştiriler, kolektif psişenin güçlü ve derinlere kök salmış batıl dürtülerini yersiz biçimde telafi etme girişiminden başka şey değildir.”

İnanç konusuna gelirsek, astroloji geleneği içinde bilimin olmadığı zamanlarda eklenen bir sürü inanç vardır. Her türlü gökcismine çeşitli anlamlar verilmiştir. Bu da harita okumalarında netlik açısından karışıklık ve diğer taraftan gökcisimlerine kaderci atıflarda bulunmalardan dolayı da kaderci bir bakış açısı da yaratmıştır. Örneğin günümüzde Carl Gustav Jung ekolünü devam ettiren ve benim de hocalarımdan olan Amerika’daki Astropsikoloji Akademisi kurucusu Klinik Psikolog ve Astrolog (Astropsikolog-Modern Astrolog) Dr. Glenn Perry, danışmanlıklarında sadece astrolojik harita üzerindeki gezegen konumları, Transit eden gezegenlerin konumları  ve modern astroloji teknikleri ile çalışır ve psikolojik danışmanlık tekniklerini kullanır.

Çevremizdeki gökcisimlerinin dünyadaki bir takım şeyleri nasıl etkilediği konusu ise bilimsel araştırmalar gerektiren bir konudur. En basit ifadesi ile astrolog, iç içe geçmiş bu gezegensel saat döngüleri bütününü gözlemler ve bu döngüler ile dünyadaki yaşam ve olaylar arasındaki bağlantıları inceler. Yani Mars oradan kişiye enerji gönderdi gibi dışsal etkiler şeklinde ifade edilen etkiler astroloji açısından doğru ifadeler değildir. Önemli olan, Mars döngü zamanlamasının doğum anı ile son halini alan varlık yapımızda, eğilimlerimizde ve yaşam sürecimizde neyi sembolize ettiğidir.